Beyin Damar Baloncuğu Neden Oluşur?

Beyin damarlarında baloncuk oluşması anevrizma sonucu ortaya çıkabilen bir durumdur. Damarlarda incelme görülmesi gibi sebepler de dahil olmak üzere birçok nedeni bulunur. Beyin damarlarını nedenleri arasında yaş, farklı hastalıklar ve alkol bağımlılığı gibi etkenler yer almaktadır. Bunların yanı sıra genetik faktörler de hastalığın oluşmasında etkilidir.

Beyin anevrizmasının bir sonucu olarak görülen beyin damarlarında baloncuk oluşması, kadınlarda daha sık karşılaşılan bir problemdir. Erkekler bu hasar ile kadınlardan daha az karşılaşmaktadır. Beyin anevrizması olarak da bilinen baloncuk oluşumunun nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

  • 40 yaş üzerinde olmak.
  • Yoğun 1 şekilde sigara tüketmek.
  • Alkol bağımlısı olmak.
  • Damarlarda sertleşme olması.
  • Travmalar (özellikle kafa travmaları)
  • Yoğun uyuşturucu kullanımı.
  • Kanser.
  • Kötü huylu tümör varlığı (özellikle baş ve boyun bölgesinde)
  • Enfeksiyonlar (kan enfeksiyonları)

Doğum Sebepli Anevrizma Unsurları Nelerdir?

Doğum temelli beyin damarı balonculuğu oluşumu bebeklerde görülen bir unsurdur. Sadece doğum anında değil, yetişkinlik döneminde de ortaya çıkabilir. Kalıtsal olabileceği gibi aile geçmişinde anevrizma olması da bu ihtimali arttırır. Doğum sebepli anevrizmaları etkileyen faktörler şu şekildedir:

  • Ehler hastalığı
  • Romatizma kökenli sorunlar
  • Marfan sendormu
  • Beyinde yumak oluşumu
  • Böbrek hastalıkları (özellikle polikistik)
  • Aort hasarları
  • Aile geçmişinde beyin anevrizması bulunması

Doğum sebepli oluşumu destekler ve risk etkenleri arasında yer alır. Bu unsurlardan birine sahip olunduğunda genetik aktarım ile de anevrizma ihtimali yükseltilir.

Beyin Damar Baloncuğunun Belirtileri Nelerdir?

Beyin damar balonculuğu belirtileri farklı şekillerde kendini gösterebilmektedir. Karşılaşıldığı zaman görülen yan etkiler ve belirtiler farklı olabilir. Bu farklılığın temel sebebi ise kişiden kişiye ve anevrizmanın seviyesine göre farklılıklar ile karşılaşılmasıdır. Beyin damar baloncuğu belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Ağrı
  • Gözlerin arkasında ağrı hissetme
  • Göz bebeğinin büyümesi ya da genişlemesi
  • Görme esnasında zorluk yaşama, geçici körlük, görüş açısının daralması
  • Görme yetisinde bozukluk ve çift görme
  • Yüz felci geçirme
  • Göz çevresinde şiddetli baskı hissi
  • Göz kapağının aşağı doğru yer değiştirmesi, düşmesi
  • Kanama
  • Bulantı
  • Kusma
  • Şiddeti yüksek olan baş ağrısı
  • Bilincin kaybedilmesi
  • Işık ve ses karşı hassasiyet
  • Dikkat dağınıklığı ve bozukluğu
  • Algılamada güçlük çekme
  • Nöbet geçirme

Bu unsurlar beyin damar balonculuğunun belirtileridir. Özellikle ileri seviyedeki patlamalar büyük bir tehlike içermektedir. Hayati risk oranı da yüksek olduğundan dolayı kişilerin belirtileri hafife almaması ve doğrudan en yakın sağlık kuruluşuna başvuru yapmaları önerilir.

Beyin Damar Baloncuğu için Nasıl Tanı Konulur?

Beyin anevrizması için tanı konulması gerekir ve tanı aşamasından sonra tedavi yer alır. Doğru tedavi tekniğini uygulayabilmek için tanı aşaması önem taşır. Hem acil müdahale hem de hayati risk gibi kriterler söz konusu olduğundan dolayı beyin damar balonculuğu tanısı en iyi yöntemleri içermelidir. Beyin damar balonculuğu ya da beyin anevrizması için tanı konulurken kullanılan yöntemler şunlardır:

  • Tomografi: Bilgisayarlı tomografi (BT) çekilerek beyindeki hasarlar net bir şekilde görülebilir. BT’nin yetersiz kaldığı noktada MR çekilmesi de talep edilebilir. Bu iki tanı yöntemi ile beyindeki anevrizmalar ortaya çıkarılır.
  • Sıvı Testi: Omurilik bölgesinden alınan sıvının incelenmesi ile yapılan bir testtir. Anevrizmanın patlamasından vücuda yayılmasından endişe edildiğinde, çoğunlukla beyin omurilik sıvı testi uygulanır. Bu testten elde edilecek bulgular ile tanı konulabilir.
  • Anjiyo: Beyne yapılan anjiyo kesin ve net bilgiler vermektedir. Bulguları netleştirmek ve teyit etmek için de beyin anjiyosu yapılabilir. Damar haritasının çıkarılması ile anevrizma oluşumu görülür ve tanı konulur.

Bu tanı konulmasını takip eden sürecin ardından tedavi yöntemine karar verilir. Anevrizmanın türü, kapasitesi, riski ve büyüklüğü gibi unsurlar göz önünde bulundurularak en iyi tedavi yöntemi seçilir. Tedavi aşamasında uzman hekimler yer alır ve hastanın durumu gözetilerek tedavi belirlenir.

Beyin Damar Baloncuğu Ne Kadar Sıklıkla Görülür?

Beyin damar balonculuğuyla karşılaşma sıklığı hastaların yaşlarına ve diğer unsurlara göre değişir. Çoğunlukla yüzde 1 ila 5 arasında değişen veriler söz konusudur. Erkeklere göre kadınlarda daha çok görülen beyin damar balonculuğu oluşumunda yaş da önemli bir kriterdir. Beyin anevrizmasının görülmesi çoğunlukla 40’lı yaşlar itibariyle olur ve 70’li yaşlara kadar yükselebilir. Bu yaş grubu arasında olan ve farklı hastalıkları da bulunan kişiler beyin damar balonculuğu ile karşılaşma ihtimalleri yüksektir.

Yapılan çalışmalar ile tedavi yöntemleri geliştirilmiştir ve erken teşhis için ilgili fırsatlar yaratılmıştır. Yine de hastaların belirtiler ile karşılaştıkları takdirde uzman hekime başvuru yapmaları gerekir. Beyin anevrizması için gidilmesi gereken bölümler nöroloji ya da beyin cerrahisidir. Bu bölümler doğrudan beyin damar balonculuğu oluşumu ile ilgilenir. Tanı ve tedavi aşamalarında bu bölümde çalışmalar yapan hekimler yer alır. Gerekli tetkik ve testler için de yine nöroloji ve / veya beyin cerrahisi bölümü ile iletişime geçilmesi gerekir.

Beyin Damar Baloncuğu Tedavi Yöntemleri Nedir?

Beyin anevrizmasının tedavisi farklı yöntemleri içermektedir. Anevrizma karşısında etkin olarak kullanılan tedavi yöntemleri farklı şekillerde yapılabilmektedir. Bu doğrultuda hastanın mevcut durumu ve anevrizmanın ne kadar ileri bir seviyede olduğuna göre tedavi yöntemi belirlenir. Beyin damar baloncuğu tedavisinde kullanılan yöntemler şu şekilde sıralanmaktadır:

  • Cerrahi Yöntemler: Bu yöntem ameliyatı içermektedir ve çoğunlukla klipleme olarak bilinen işlem uygulanır. Bu cerrahi yöntemiyle anevrizmanın yarattığı baloncuğun kapatılması hedeflenir. Operasyonda baloncuğa ulaşmak için beyin zarının açılması gerekir. Kişiye uygulanan anestezi sebebi ile hasta herhangi bir şey hissetmez. Klips yerleştirildikten sonra operasyon bitirilir.
  • Mesh Tedavi Yöntemi: Bu yöntem de cerrahi unsurları içerir ve ameliyat ile uygulanır. Bu doğrultuda yine beyin zarı açılır ve baloncuk oluşan noktaya stent yerleştirilir. Operasyon mesh takılması ve yön değiştirme gibi farklı isimler ile de bilinmektedir. Damarın şişmesi ve bu şişme (baloncuk oluşumu) sonucunda patlama olmaması için önlem alınır.
  • Endovasküler Tedavi: Endovasküler tedavi, endoasküler koilleme olarak da bilinir. Bu tedavi yönteminde kan akışının durdurulması sağlanır. Kan akışı durdurulduğu için pıhtı oluşumu engellenir ve damar büyümesinin önüne geçilir.

Beyin Anevrizması Türleri Nelerdir?

Beyin anevrizmasının çeşitleri ortaya çıkışından, görülen bölgeye kadar farklı kriterler gözetilerek hazırlanmıştır. Beyin anevrizmasının birçok farklı türü ve her bir türün alt özelliği bulunur. Bu özellikler gözetilerek ilk müdahale ve tedavi yöntemleri belirlenir ve uygulanır. Hastanın hayati durumu, anevrizmanın çeşidine de bağlı olabilmektedir. Anevrizmalar hem farklı özelliklere hem de düzlem ve şekillerine göre ayrılır.

Sakküler ve fusiform olmak üzere iki gruba ayrılan ve bu gruplar gözetilerek oluşturulan çeşitler vardır. Sakküler beyin anevrizması, beyinde görülen anevrizmanın kese biçimli olmasına denir. Fusiform ise düz genişleme – şişme görüldüğünde ortaya çıkan bir sınıflamadır.

0/5 (0 Reviews)
Scroll to Top